bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son zamanlarda sıkça karşılaştığım olay. Böyle bir şey var mıydı, yok muydu, artışta mı, azalışta mı bilemem. Lakin, yapılmaması gerek bir davranıştır. Dinin yeri vardır, bilimin yeri vardır. Evet, dini her şeyle ilişkilendirebilirsiniz. Lakin bu, sizin elinizde bunu gerçekleştirmek için gerekli ve yeterli argüman olduğu ve ayrıca sizin de bu konuda kalifiye olduğunuz anlamına gelmez. Bütün bu şartları sağlamadıkça dini her şeyle ilişkilendiremezsiniz. Neyle ilişkilendirebileceğiniz konusu ise size kalmış. Örnek vereyim: link Esnemek nedir: (...)Esnemek ise, genellikle vücudun ağırlaştığı, gevşediği ve tembelliğe meylettiğinin bir göstergesidir. açıklamadan bir kesit: "Esnemenin şeytandan olduğunun ifade edilmesi ise, şu hikmetten olabilir. Şeytan insanı -fazla yemek, fazla içmek, fazla uyumak gibi- nefsânî arzu ve isteklere davet etmektedir. Bunlar ise, esnemeye sebep olan şeylerdir. Bu ifadeyle, insan o tür israflar konusunda uyarılmıştır. Bu sebepledir ki, bir rivayette Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyurmuştur: "Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah'a hamdederse, bunu işiten her Müslüman üzerine, 'yerhamukâllah' demesi hak (bir vazife) dir. Ancak esnemeye gelince, işte bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkân nisbetinde kendini tutsun ve 'hah' diye ses çıkarmasın. Zira bu, şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir." (Buhârî, Edeb 125, 128, Bed'ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56, (2994); Ebû Dâvud, Edeb 97, (5028); Tirmizî, Salât 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748)). Hattâbî: "Allah'a nisbet edilen sevmek, hoşlanmamak gibi ifadelerin ma'nâsı, hapşırma ve esneme fiillerinin sebebine bakar. Zira, hapşırma bedenin hafifliğinden, mesâmâtın açılmasından ve fazla doygunluğun olmayışından ileri gelir. Bu, esnemenin zıddı bir haldir. Çünkü o, bedenin iyice dolmuş olmasından, bir de çok ve karışık yemekten hâsıl olan ağırlıktan ileri gelir. Önceki hal, ibâdet için şevk verir. ikinci hal bilâkis gaflete sevkeder." der." Bariz bir şekilde burada bahsedilen esnemek fiili, oksijen yetersizliğinden kaynaklı olarak meydana gelene eylem değildir. Bahsi geçen esneme, tembel ve vasıfsız olan ve kendini salmış olan bir bireyin, miskinlik ifadesi olarak yaptığı eylemdir. Biyolojik sebeplerin burada ki etkisi hala tartışılabilir lakin burada konumuz eylemin arkasındaki kişinin, eylemi yapmasındaki amaç, bu yüzden bir etkisi olmadığı varsayımında bulunabiliriz. Elimizde gördüğünüz üzere 2 farklı esnemek tanımı var: 1-Biyolojik gerekler üzere gerçekleşen. 2-Miskinlik yansıması olarak gerçekleşen. Yukarıdaki alıntıya bakarsak, hadiste geçen esneme, 2. tanımdaki esneme. Yani biyolojik olan esnemek ile bir alakası yok. Lakin benim şahsi tecrübelerim içerisinde henüz salt miskinlikten ya da büyük oranda miskinlikten esneyen bir kişiye dair anı yok. Toplumsal yapımızı göz önüne aldığımda ise saf miskinlikten esneyecek insan sayısının kayda değer sayılara ulaşacağını da zannetmiyorum. Bu durumda esneme kelimesinin, genel olarak, biyolojik gerekler sonucu meydana gelen eylemi tanımlamak için kullanıldığını düşünebiliriz. Buradan yola çıkarak, yukarıdaki hadiste bahsedilen durumun, toplumun azınlığına ait olan bir konuyla alakalı olduğu kanısına varabiliriz. Ancak yukarıdaki hadisi olduğu gibi ele alıp, esnemek kelimesini genel anlamını kullanarak anlamaya çalışırsak, ortaya garip bir durum çıkmakta. Biyolojik gerekler sebebi yapılan bir eylem, neden yaratıcıyı rahatsız eder? Çünkü bu eylemi genetik olarak işleyen yaratıcıdır. Kendi içerisinde çelişkili bir durumdur bu. Buradan şu sonucu çıkarmalıyız: Burada kullanılan esnemek kelimesi, miskinlik yansıması olarak gerçekleşen eylemi tanımlamak için kullanılmıştır. Neden bundan bahsettim? Gördüğünüz gibi sadece esnemeyi açıklamak için bile bir ton uğraş verdim. Eğer dini her şeye bağlamaya çalışırsanız, hassas bir şekilde çalışma gerektiren durumlarla karşı karşıya kalırsınız. Her insanın bu işi becerebilecek vasıfta olmadığını düşünürsek, hatta çoğu insanın 2*2=4'ü anlamak için bile çaba sarf ettiğini düşünürsek eğer, işin içinden çıkılamayacak durumlar girmemiz işten bile değildir. Önerim nedir? Basit. Hayatı basit yaşayın. Dininizin emirlerini yerine getirin. Ahlaklı davranın. Niyetiniz iyi olsun ve eylemlerinizin bir zararı olmadığından emin olun. Kafidir. Zaten dünya karmaşık, işi zorlaştırmaya çalışmayın. Anlamı yok. Tabii ki bu her şeyi basitleştirelim anlamına gelmiyor ya da dini konular üzerinde düşünmeyelim ya da fazla emek sarf etmeyelim gibi anlamlara gelmiyor.O işin ayrı boyutu, bizim konumuzla alakalı değil. BU sadece işleri kolaylaştırmak için basit bir öneri. Not: Bu benim bir alim seviyesinde olduğumu düşündüğümü göstermez. Tabii ki değilim. Bu sadece basit bir konu olduğu için açıklama girişiminde bulundum. Amaç sadece düşünme biçimimi göstermek ve örnek olmak. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla, insanlar okuduğu şeyin altında bir alim adı ya da buhari vs. gördüğü zaman ne anlama geldiğini düşünmeden inanıyor ve hayatının ilerleyen dönemlerinde, aklına gelen ilk anlamıyla uygulamaya çalışıyor. Bu hem yanlış eylemlere sebep oluyor hem de bağnazlık kavramının karaktere yerleşmesine sebep oluyor. Umarım açıklayıcı olabilmişimdir. Her türlü yoruma açığım, hatalıysam lütfen bildiriniz. Teşekkürler.
    2. 0belki kurdukları cümlelerin tamamı onalanmayabilir ama bence genel anlamda doğru - icert_earty 14.01.2020 02:15:28 |#3770819
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şimdi biri çıkıp "haramdır!" dese...
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her şeyin özü yaradılışta ise ve her şeyi eğer tanrı yaratyıysa ve ona inanıp iman etmemizi istiyorsa olabilitesi yüksek Ancak bunu yaparken şunu unutmamak lazım kötü olan tanrı/yaratıcı veya Allah değil, kötü olan dinler değil, inançlar değil Asıl kötü olan kötü niyetli olan biziz he inanırsınız inanmazsınız inanın umurumda değil zaten öyle birisi değilim ama İlk emri oku olan bir din sana körü körüne bağlan demiyor doğruyu ara bul diyor salak salak hareket etmeye gerek yok
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bağlanmaz diyebilir misiniz.. dinin olayı (en azından benimkinin) zaten kişinin tüm hayatını düzenlemek, her kararında belirleyici etken olmak. hâliyle her şey de dine bağlanabilir.